“Cennet annelerin ayakları altındadır.” (Nesâî, Cihad, 6) hadisi şerifini göz önünde bulundurduğumuzda, dinimizin kadına ne kadar önem verdiği net bir şekilde anlaşılmaktadır. Dinimizin kadına verdiği önemi apaçık gösteren ayet ve hadisler ise şu şekilde geçmektedir:
Cahiliye Dönemindeki toplumda, erkekler eşlerinin doğumunu sabırsızlıkla bekler ve onlardan ‘erkek çocuk’ dünyaya getirmelerini isterlerdi. Çünkü onlara göre, erkek çocuğun doğması demek nesillerinin devamı için şan ve şöhret arttıran gurur verici bir şeydi. Bu nedenle o dönemdeki kadınlar da kız çocuk doğuracaklarını öğrendiklerinde eşlerine söylemeye çekinirler, hatta bebek doğana kadar gizleme yoluna giderlerdi. Çünkü eşlerinin kız bebek dünyaya getireceklerini öğrendiğinde diri diri toprağa gömeceklerini biliyorlardı.
Ne zaman ki İslamiyet geldi o zaman bunlara ‘Dur!’ denildi. Dinimiz kadınlara çok kıymet vermiş ve erkeklere çeşitli sorumluluklar yüklemiştir. Ev işlerinde ya da dışarıda çalışmak kadınlara mecburiyet kılınmamıştır ancak, erkeklere ailesini geçindirme zorunluluğu kılınmıştır. Kuran-ı Kerim’de kadından bahseden ayetler ve Peygamber Efendimiz’den hadis-i şerifler şöyledir;
İSLAMDA KADININ ÖNEMİNİ BELİRTEN HADİS VE AYETLER
“Sizin dünyanızdan bana üç şey sevdirildi: Güzel koku, kadın ve gözbebeğim kılınan namaz.”[572] Müslim, Talâk 31, 34
“Cennet annelerin ayakları altındadır.” (Nesâî, Cihâd, 6)
“Kadınları dövmeyiniz!.. Kadınlarını döven kimseler, sizin hayırlınız değildir.” (Ebû Dâvûd, Nikâh, 42; İbn-i Mâce, Nikâh, 51)
Allah (c.c), Nahl suresinde, “Onlardan birine kız (doğumu) müjdelendiği zaman öfkesinden, yüzü kapkara olur. Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir (utanır). Onu, aşağılanmaya katlanıp yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün?! (Karar veremezdi.) İşte bakın ki verdikleri hüküm ne kadar kötüdür.” (en-Nahl, 58-59)
“Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır.” [560] Müslim, Birr 149
“Kadınlara hayırhah olun, onlara karşı hayır tavsiye ediyorum… Onlara hayırlı şekilde davranın.” (Buhârî, Nikâh 79, Enbiyâ 1, Edeb 31, 85, Rikak 23; Müslim, Radâ 65, hadis no: 1468; Tirmizî, Talâk 12)