Havai’ye tatilcileri götüren uçak okyanus üzerinde aniden karşılaştığı kötü hava şartları nedeni ile rotasından çıkmış ve ismi pek bilinmeyen Minya ülkesinin bulunduğu bir adaya mecburi iniş yapmak zorunda kalmıştı. Minya adası sakinleri için bu pek karşılaşılan bir durum değildi. Çok ters bir yerde bulunan Minya Adasına yıllarca hiç yabancı insanların gelmediği olurdu. Minyalılar, kendi yağında kavrulan fakir ve mütevazi bir halk olarak bilinir, dış dünyadan tamamen kopuk ve izole bir yaşam sürdürürlerdi. Adaya inince bekleme salonuna alınan yolculara yetkililer şöyle bir duyuru yaptılar;
“İniş esnasında uçağımızda küçük bir arıza meydana geldi. Arızanın onarılması ve kötü hava şartlarının düzelmesinin ardından en kısa zamanda tekrar yola çıkacağız. Ancak bu zamanın ne kadar olacağını kesin olarak bilemiyoruz. Bir kaç saat de sürebilir, bir kaç gün veya birkaç hafta da. Bu süre içinde sizleri Minya’da misafir edeceğiz”
Ardından Minyalı yetkililer sözü alır ve yolcuların bazı şartlar dahilinde ülkeye girmelerine izin verebilecekleri söylerler. Şartları kısa ve nettir;
- Yolcular, üzerlerinde ki elbiseleri dışında hiçbir şeyi Minya ya sokamazlar ve çıkartamazlar.
- Tüm yolculara birer çağrı cihazı verilecek ve uçak yola çıkmaya hazır olduğunda “yola çıkılıyor” mesajı gönderilecektir. Mesaj gönderildikten sonra en geç 30 dakika içinde tüm yolcular havalimanına gelmiş olacaklardır. Hiçbir yolcu, hiçbir şekilde adada kalamaz. Bu nedenle, gelmek istemeyen olursa görevliler zorla getirip uçağa bindireceklerdir.
- Minya yönetimi yolculara küçük bir pansiyonda mütevazi birer oda tahsis edecektir. Daha iyi şartlarda kalmak isteyen olursa, bunun karşılığını ödemek zorundadır.
- Yabancı paraların geçmediği adada, ödeme ancak çalışarak yapılabilir. Özel becerileri olanlar çalışma karşılığında çok kazanç elde edebilirler ama kazandıklarını yanlarında götüremezler.
Siz de bu yolculardan biri olsaydınız ne yapardınız ?
- Tahsis edilen pansiyon odasında duş alıp dinlenirdim, yakın çevrede dolaşıp adanın güzelliklerini görürdüm ve uçağın kalkmasını beklerdim.
- Sahip olduğum bilgi ve yeteneklerim ile ada halkına yardımcı olmaya çalışarak kaldığım süreyi değerlendirirdim.
- Minya’nın çok güzel sahilleri ve doğası var. Üstelik herşey çok ucuz. Çok çalışıp kazandıklarım ile bir koy satın alırdım. Deniz manzaralı güzel bir ev yaptırıp orada keyifli bir şekilde beklerdim.
- Ada halkı çok saf ve ben de çalışıp yorulmak istemiyorum. Çeşitli vaatler ile onları kandırıp uçak kalkana kadar lüks içinde yaşardım.