Hamilelik döneminde bir kadının başına gelebilecek en kötü şey, bebeğini kaybettiğini öğrendiği andaki o hissiyatıdır. Erken ve geç dönemde görülen düşük tehlikesinin nasıl anlaşılabileceğini, belirtilerini ve tedavi yöntemini sizler için araştırdık. Peki hamilelikte düşük için tehlikeli haftalar hangileri? Düşük neden olur, belirtileri neler? Düşük yaptıktan ne zaman sonra hamile kalınır? Hamilelikte A’dan Z’ye düşük ile ilgili bilinmesi gerekenler…
En büyük hayali çocuk sahibi olmak olan çiftlerin acı gerçekle karşı karşıya kaldıkları o ilk andaki duygularını tarif etmek imkansızdır. İhtimali bile son derece üzücü bir durum olan düşük, tıp dilinde ”Spontan Abortus”olarak geçmektedir. Hamilelik müjdesini alalı daha 20 hafta olmamış iken bebeğini kaybeden annelerde bu durum düşük olarak tanımlanır. Hamilelik kaybının ilk trimesterda yani ilk 3 ayda görülmesine erken düşük, ilk trimesterın sonu ile 20. hafta arasında gerçekleşmesine ise geç düşük denir. Erken düşük oluşmasındaki nedeninin genelde kromozomsal farklılıklardan kaynaklandığı (kromozomun fazla ya da az olması ile bebeğin gelişiminin durması) düşünülse de geç düşükte durum farklıdır. Geç düşük yapan anne adayında sorunun sebebi rahimdeki problemden kaynaklandığı düşünülür. Düşüklerin yarısından fazlası ilk üç aylık dönemi kapsayan 1. Trimesterda görülür.
DÜŞÜK NASIL ANLAŞILIR? BELİRTİLERİ NELER?
Çok fazla bir bilgi sahibi olunmasa bile halk arasında sıklıkla geçmesi nedeniyle en azından aşina olduğumuz kanamalar ve vajinal akıntılar, sık karşılaşılan düşük belirtileri olarak karşımıza çıkar. Hamileliğin ilk ayında sık rastlanabilen kanamalara ağrı eşlik ediyorsa düşükten şüphelenebilir. Burada bilinmesi gereken en önemli şey, her kanamanın düşük belirtisi olmadığıdır.
Regl kanamasından ayrı olarak kahverengiye dönük veya parlak kırmızımsı bir kanama varsa ve buna karın ağrısı da eşlik ediyorsa düşük riski yaşıyor olabilirsiniz.
Ağrınız ya da kanamanız yoksa ama vajinadan su fışkırıyorsa bu durum düşük tehlikesinin habercisi olabilir.
Sırt ve bel ağrıları da düşük belirtisi olabilir. Her 15-20 dakikada bir düzenli bir şekilde ağrınız oluyorsa mutlaka doktora görünmelisiniz.
Pelvik veya sırt ağrısı, beyazımsı balgam ve kilo kaybı gibi belirtiler düşük riskinden kaynaklanıyor olabilir.
DÜŞÜĞE NEDEN OLAN BAZI ANOMALİLER
Su hamileliği (Boş hamilelik): İlk 12 haftalık evrede görülen düşüklerin neredeyse tamamına yakını su hamileliğindendir. Döllenen yumurta plasenta ve zarlardan oluşur ancak embriyoya dönüşmez.
Ceninin rahim içi ölmesi: Bu evrede embriyo oluşmuştur fakat düşük belirtisi ortaya çıkmadan ölmüştür.
Mol gebelik (üzüm gebeliği): Plasentanın rahim içinde büyüyen kistlere dönüşmesidir. Embriyo olsa bile olgunlaşma görülmez.
Hormonal nedenler: Tiroid hastalıklar, hipotiroidi ve şeker rahatsızlığı düşüğe neden olabilir.
İleri yaş durumu: Özellikle de 35 yaşından büyük kadınlarda düşük yapma riski oldukça yüksektir. Ayrıca düşük riski çoğul hamilelik riskiyle daha da artar.
DÜŞÜK TEDAVİSİ NASIL OLUR?
Düşük tedavisi için geç kalınmışsa bunu önlemenin bir yolu yoktur. Ancak yapılabilecek olan tedavi ile yoğun kanama ve enfeksiyon riski uzaklaştırılabilir. Düşük tehlikesi karşısında çoğunlukla ilaç uygulanır.
3 yoldan verilebilen bu ilaç tedavisi ağızdan, vajinadan ya da direkt olarak ilaç takviyesi ile uygulanır. Dozu ve kullanılacak olan süre uzman tarafından belirlenir.
DÜŞÜK YAPTIKTAN NE ZAMAN SONRA HAMİLE KALINABİLİR?
Düşük gerçekleştikten 2-3 ay sonra eşlerin korunması tavsiye edilir. Düşük sonrası kan sayımı, kan tablosu, folik asit miktarının hangi seviyede olduğunu bilmek önemlidir. Kadın vücudunun yeni bir hamilelik dönemine uygun hale gelebilmesi ortalama 6 ay kadar sürer.