Bireyin sağlıklı gelişimi henüz anne karnındayken başlamaktadır. Anne karnındaki bebek annenin duygularının parçalarını taşımaktadır. Dolayısıyla annenin yaşadığı her duygusal durum bebeğin geleceğini ve ruh halini çizmekte önem rol oynar. Annenin psikolojisi doğduktan sonra bebeği nasıl etkilediğini uzmanlar açıkladı. Anne psikolojisi bebeği nasıl etkiler? Annenin üzüntüsü bebeği etkiler mi?

Annelerin psikolojik durumu, bebeğin psikolojisi doğrudan etkilediğini belirten uzmanlar, annenin içinde bulunduğu aile sisteminin de anneyi etkilediğini belirtti. Annenin fedakarlığı ve hayatla savaşı ön planda yerini aldığında, yorgun, bitkin ve sağlığı kötüye gittiğini ve çocuklarına da iyi gelmediği ortaya kondu. “Mutlu anne, mutlu çocuk ve mutlu aile” kavramı üzerinden açıklanan mesele, annenin mutluluğu ve huzuru üzerinde yoğun olarak durdu.

ANNE PSİKOLOJİSİ BEBEĞİ NASIL ETKİLER?

Annelik tüm zamanların en güzel duygusu ve zaman dilimi olarak geçse de bir yandan da dünyanın en zor işi olarak kabul görmüştür. Pandeminin de ortaya çıkmasıyla birlikte izole olarak çocuklarıyla ilgilenen annelerin en büyük sıkıntılarından biri ise sosyal yaşama duydukları özlem ve hasrettir. Sonrasında yaygınlaşan evden çalışma sistemi, bebeğin yada çocuğun bakımı, ev işleri gibi rutin çalışma şartlarıyla çocukla teması azalan annenin bir taraftan mali olarak karşımıza çıkan gergin durumlar karşısında mutlu olmadığı görülmektedir. Üstüne üstlük bu stres ve gerginliği anlayan bebeğin ya da çocuğun hırçın olması da çok normal karşılanmaktadır. 

Bu durumlar karşısında yapılan bir araştırmayla ortaya konulan durumlardan biri de anne olan %44 kadının depresif belirtiler gösterdiğidir. Uzmanlar, annelerin de toplumun geri kalan kısmı gibi tükenmişlik sendromunda olabileceğinin uyarısını yaptı. 

Bir annenin iyi olması çocuğun iyi olması anlamına gelmektedir. Bu durumun farkında olan anneler için durum daha zorlayıcı bir hal alıyor. Sürekli güçlü olmaya çalışma ve sürekli ayakta kalma gibi kendini yoran bir stresin altına girdiğinde anne daha da kötü hissetmeye başlamaktadır. Bu cümleyle ortaya konmak istenilen meselenin, annenin kendine zaman ayırması olduğunu belirten uzmanlar, aile için iş dağılımının olması gerektiğinin altını çizdi. Bir insanın kendine zaman ayırması eğlenmesi ve huzurlu hissetmesi dolayısıyla çocuğun ya da bebeğinde gelişimsel sürecini ve ruh halini etkileyecektir. Kısacası annenin kendini iyi hissetmesi için, sosyal imkanların arttırılması, iş dağılımı yapılması, gerginlik oluşturacak durumların çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bir anne bir nesil demek olduğunu belirten uzmanlar bu konuda davranışıyla bir nesli değişebileceğini belirtti. Kendine zaman ayıran anneyi gören çocuk, kendisi içinde bunu yapması gerektiğini anlayacaktır. 

ANNENİN ÜZÜNTÜSÜ BEBEĞİ ETKİLER Mİ?

Anne psikolojisinde, anneye binen yük ve sorumluluk bebeğin dünyaya gelmesiyle daha da yorucu ve sorumluluk gerektiren bir rol olmaktadır. Bu sorumluluk ruhsal zorlanmaları tetiklemesiyle birlikte, pandemi döneminin etkileri göz önüne koyulduğunda, üzüntülü bir annenin ağlayan bebeği olması normaldir. Bir çocuğun karakteri 3 yaşına kadar oluşmakta olduğunu belirten uzmanlar, çocuğun bu sürece annen karnından itibaren alışması durumunda ilerleyen yaşantısında stresli ve gergin, hırçın, agresif karakterli olması olasılıklar dahilinde olduğunu açıkladı.

Nasıl ki bir anne yemeğini yemeden süt veremez, çocuğunu emziremezse aile fertlerinin ilk olarak anneye yoğunlaşması ve iyi hissettirmesi gerekmektedir. Üzüntülü bir annenin emzirdiği çocuğa da geçeceği zihinlerden çıkarılmamalıdır. Ayrıca stresli, üzgün bir annenin sütten kesilebileceği riski bulunmasıyla birlikte, daha büyük çocuklar açısından stresli yaşama duyulan alışkanlık devam edebilmektedir.

ANNE + BABANIN İLETİŞİMİ = ÇOCUĞUN DÜNYA İLE İLETİŞİMİ

Çocuklar dünyaya ilk geldikleri andan itibaren anne ve babalarından insanlarla nasıl iletişim kuracağını öğrenir. Dünyadaki tüm ilişkileri de bu tarzda ilerleme gösterir. Dolayısıyla stresli ve gergin bir anne karşısında sessiz kalan çocuk, dünya üzerinde stresli birilerini gördüğünde sessizliği seçerken, sessiz birilerine geldiğinde stresli olmayı tercih edecektir. Öğrenilmiş davranış modeli bu şekilde zihninde yer edecektir.