Evlilik ve kader ilişkisi ile ilgili en çok merak edilen konu; kişinin evleneceği kimsenin kaderinde yazılı kişi ile mi yoksa kendi tercihi sonucunda seçeceği adayla mı evlendiğidir. Dini inançlarımızda ‘ibadetin özü’ olarak tanımlanan dua ederek kader değiştirilebilir mi? Evlilik ve kader ilişkisi nasıldır, Evleneceğimiz kişi ve zaman belli midir? Evlilikte kader çizgisi…
Kaderin bilinmeyen sırlarına dair en çok merak edilen konulardan birisi de evlilikteki eş seçiminin kader ile bir bağlantısının olup olmadığıdır. Gündelik yaşantı içerisinde en çok kafa karıştırılan konulardan biri olan kader ve evlilik, bekar kimselerin evlilik hayatlarında yanlarında olacak hayat arkadaşlarının kendi tercihleriyle mi yoksa kaderinde yazılı olan kişilerle mi birleşecekleri düşüncesi hemen hemen herkesin en az bir kere bile olsa aklından geçirdiği bir konudur. Bu konuyla ilgili evliliğin Allah (c.c) tarafından kader olarak belirlendiği görüşünün yanı sıra kendi irademizle tercih edip evlendiğimiz kişilerin de aslında kaderin bir parçasının olup olmadığı sık sık gündeme gelen sorulardandır. Yine kader ilişkisine bağlı olarak dua etmenin hayatımızdaki rolüne sizler için haberimizde değindik. Peki dua etmek kaderi değiştirir mi? Evlilik kader midir? Evlilik ve kader ilişkisi nedir? Evleneceğimiz kişi belli mi? İşte kader ve evlilikle ilgili en çok merak edilenler…
TIKLA OKU: BOŞANMA ÇOCUĞU NASIL ETKİLER? KİM, NASIL ANLATMALI?
”
‘Evlililik kader midir?’ konusunu incelemek için ilk önce kaderin ne olduğunu bilmekte fayda var. Günümüzde ‘kader’ olarak nitelendirdiğimiz kavram, tüm olayların yaşanmadan önce ve değişmeyecek şekilde Allah (c.c) tarafından düzenlendiğine inanılan ve bilinen bir takdirdir. Kaderin hükmünü veren ise yalnızca Allahtır. Allah (cc.), kulu üzerinde belirlemiş olduğu alın yazısını yani kaderini istediği zaman değiştirebilir, ancak zorlayıcı değildir. Burada belirleyici öge insandır. Mesela evlilik görüşmelerinde seçilecek olan eş ‘İnsanın tercihiyle’ beraber şekillenir.
”DOĞRU BİR EŞ SEÇİMİ İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER”
Eş tercihine yönelik önünüzde birkaç tane isim varsa ve bu isimlerden örneğin güzel ahlaklı olanı ya da parası çok olanı tercih edecek olursanız, sizin kaderinizdeki kişide o kişi olacaktır. Eş adayı olarak hayatınızı alacağınız bireyi kendiniz tercih ettiğinizden dolayı sorumluluğu da size ait olmuş olacaktır. Hayırlı birisini tercih etmek ya da öncelik vermek kaderinizi güzelleştirirken, kötü ve size zarar verecek insanı tercih etmekte kaderinizin olumsuz yönde şekillendirmenize sebep olur.
Dolayısıyla kişi kendi kaderinden mesuldür. Evlilikte eş seçimi yaparken dini inancımızdaki kriterlere göre ve anne babanın rızasını alan bir kişiyi aday belirlemek sizin için en doğrusu olacaktır.
EVLİLİK VE KADER NEDİR? EVLİLİKTE KADER İLİŞKİSİ…
Bekar kimselerin kendileri için seçecekleri eş adayının aslında kaderinde yazılı olan kişi ile mi yoksa kişinin şahsi tercihiyle mi alakalı olduğu pek çok kişinin kafasındaki soru işaretlerindendir. Gündelik yaşamda da olduğu gibi evliliğinde kader üzerine kurulu olduğunu, ancak kişinin tercihi ile kaderini şekillendirebileceği biliniyor.
Buradan çıkaracağımız sonuç ise, karşınıza ne kadar kötü insanlar çıkarsa çıksın bunu yalnızca Allah’tan dileyerek o kişinden korunmak ve hayatında yer edinmemesini istemek ile kader değişebilir. Tıpkı “Sadaka belâyı def eder ve ömrü uzatır.”(bk. Heysemi, Mecmaü’z-Zevaid, III/63) hadis-i şerifinden yola çıkılarak Müslüman kişilerin akıllarında şöyle bir soru işareti kalabilir; ”Herkesin ömrü belliyse sadaka nasıl ömrü uzatabilir?”
Allah (c.c) kulları için belirli bir ömür ihsan eder ve isterse verilen bu sadakaya karşılık daha önce belirlediği ömrü uzatmaya vesile eder. Dolayısıyla ömrü uzatan sadaka değil yalnızca Allahtır, buradaki sadakanın işlevi ise yalnızca bir vesiledir.
Evlilik ve kader ilişkisi de tıpkı böyledir. Edilen samimi ve içten dualar sayesinde kişinin kaderi değişebilir. Değişmeyen kişilerde ise Allah (c.c) bu durumu bir imtihan olarak kuluna sunabilir.
Allah (c.c)’un kulunun duasının karşılığını dünyada değilde ahirette görmesini de sağlayabilir. Bu nedenle evliliğinde kulun imtihanı olabileceği unutulmamalıdır.
DUA ETMEK KADERİ DEĞİŞTİRİR Mİ? DUANIN İNSAN ÜZERİNDEKİ ETKİSİ…
”Dua, o ibadetin (özüdür) ta kendisidir.” hadis-i şerifinden anlaşılacağı üzere ibadetin aslı duada gizlidir. Rahmet kapılarının açıldığı dua vaktinde, Allah (c.c)’ya korku ve ümit içerisinde samimi bir şekilde yalvararak dua etmek en güzelidir. Kuran-ı Kerim’in pek çok yerinde geçen ‘dua’ ibadetinin önemine Furkan Suresi’nin 77. ayetinde şöyle değiniliyor:
”De ki: ”Sizin duanız olmasaydı, Rabbim size ne diye değer versin?”
Allah (c.c), ısrarla kullarının hatalarından dönüp cehennemliklerden olmamaları için rahmet kapısının açık olduğunu belirtmiştir. Dinimize göre günah işlemenin yaratılış gereği olduğu kabul edilmiş ve bundan korunmak için bazı yolların izlenmesi gerektiğine Kuran-ı Kerimde ve hadis-i şeriflerde yer verilmiştir.
“Eğer siz günah işlemeseydiniz, Allah sizi helak eder ve yerinize, günah işleyip, peşinden tövbe eden kullar yaratırdı.” (Müslim, Tevbe, 9, 10, 11)
“De ki: “Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, çok affedicidir, merhamet ve ihsanı fazladır.” (Zümer, 39/53)
KADERİ DEĞİŞTİRMEK BİZİM ELİMİZDE Mİ?
Alın yazısı şeklinde de kullanılan ‘Kader’ kavramı, imanın şartlarından biri olup Allah (c.c)’un olmuş ve olacak her şeyi bilmesi olarak tanımlanır. Bu anlamda bakıldığı zaman kişinin kaderi belli ise dua etmenin ne gibi bir etkisinin olup olmadığı düşünülebilir. ‘Benim kaderim zaten belli dua etmek neyi değiştirebilir?’ tarzındaki akla oturmayan soru cümleleri şeytanın vesvesesi olabilir. Peygamber Efendimiz (SAV), bu konu hakkında şöyle buyuruyor:
”Kaderden sakınmak kaderi defetmez. Lakin salihlerin duası, nüzul etmiş ve edecek olan elem ve musibeti defetmeye ve kaldırmaya medar olur. İş böyle olunca ey Allah (c.c)’un kulları, dua ediniz.” (Tirmizi, Deavat, 101; İbn Hanbel, Müsned, V/224)
Buradan da anlaşıldığı gibi kadere iman etmek dua etmeye engel değildir. Çünkü dua etmekte kaderin bir parçasıdır, duanın neden olduğu musibetin kalkması da kaderin sonucudur.