Yeni bir klinik çalışma, kalp ve bağırsak sağlığı arasında bir bağlantı olduğunu ve bu bağlantıyı düzenli ceviz tüketiminin destekleyebileceğini ortaya çıkardı.
Journal of Nutrition’da yayımlanan bu yeni çalışmanın bulguları, ceviz tüketiminin tansiyon ve kolesterole iyi gelmenin yanı sıra sindirim sistemindeki belirli bağırsak bakterilerini artırdığını gösterdi. Araştırmacılar, bunun cevizde bulunan biyoaktif bileşikler, yağ asitleri ve diyet liflerinin eşsiz bileşiminden kaynaklanabileceğine inanıyor.*
Öte yandan, tüketiciler risk faktörlerini düzenlemeye yardımcı olan ve besinsel faydadan sonra en çok sindirime ve kalbe iyi gelmesi beklenen sağlığa faydalı besinleri talep ediyor. Türkiye’de tahminen 15 milyona yakın kişinin sindirim hastalıklarından muzdarip olduğu biliniyor ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan verilere** göre Türkiye’de kalp hastalıkları, yaklaşık %40lık bir oran ile ölüm sebeplerinin en başında geliyor. Türk Kalp Vakfı’na göre, Türkiye’de kalp hastalığı tanısı konulan yaklaşık 6 milyon kişinin ölüm oranının %42 olduğu, ve bu rakamın dünya ortalamasından %1 daha yüksek olduğu düşünüldüğünde ise, bu talebin çok da yersiz olmadığı söylenebilir.
Pennsylvania Eyalet Üniversitesi ve Juniata Koleji’nde yapılan bu yeni çalışmaya 30-65 yaşlarında ve kalp hastalığı riski taşıyan aşırı kilolu veya obez (Vücut Kitle İndeksi: 25.0- 39.9 kg/m2) kişiler dahil edildi. Katılımcılar, herkesin aynı referans değerinden başlaması amacıyla iki hafta boyunca normal Amerikan diyetini (%48 karbonhidrat, %17 protein, %35 yağ, %7 doymuş yağ) uyguladı. Sonrasında ise rastgele seçilmiş bazı doymuş yağlar, ceviz veya cevizle aynı yağ asitlerini (çoklu doymamış yağ türü omega-3 ALA dahil) içeren bitkisel yağ karışımıyla ya da daha yüksek omega-9 oleik asit (mono doymamış yağ) içeren bitkisel yağ karışımı ile değiştirildi. Diyetler, cevizdeki iyi ve doymamış yağların yararlı olup olmadığını, veya biyoaktif bileşikler ve lif gibi diğer besinlerin ek bir rol oynayıp oynamadığını anlaşılacak şekilde tasarlandı. Tüm katılımcılar, her bir müdahale arasında bir kez mola vererek (ortalama 22.8 gün) altı hafta devam etti. Katılımcıların sindirim sistemindeki mikroorganizmaların yanı sıra tansiyon ve kolesterol gibi standart kalp sağlığı belirtileri diyet öncesi ve sonrasında değerlendirildi.
Ceviz ve cevizle aynı yağ asidi profiline sahip bitkisel yağ tüketen bireyler, omega-3 ALA’nın olumlu etkisini gösterecek şekilde, normal Amerikan diyetine kıyasla bağırsak bakterilerinde olumlu değişimler gösterdi. Sadece ceviz diyetini uygulayanlarda kalp ve damar sağlığı açısından faydalı olan biyoaktif ceviz bileşeni ellagitannini metabolize etmede önemli bir rol oynayan belirli bir bakteri türünde büyük değişimler görüldü. Ceviz ve bitkisel yağda bulunan yağ asidi türleri bağırsak sağlığını olumlu etkilemekle birlikte bu çalışma bütün ceviz tüketiminin faydalarını da ortaya çıkardı.
Herhangi bir bilimsel araştırmada olduğu gibi bazı araştırma sınırlamaları da göz önünde bulundurulmalıdır. Araştırma, bağırsak bakterilerinin işlevsel kapasitesini değerlendirmede kullanılan ikincil metabolitleri ve bağırsak florasını etkileyen ALA’nın EPA’ya dönüşümünü değerlendirmedi. Ayrıca, beslenme, ilaçlar, yaşam tarzı ve diğer faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösteren dışkı örnekleri, bütün bağırsak ortamının temsilcisi olmayabilir. Bu yüzden, bu etkileri daha geniş bir popülasyonda doğrulamak için daha büyük çaplı ve uzun vadeli çalışmalara ihtiyaç var.
1 Yaklaşık 30 gr’lık ceviz, 18 gr toplam yağ, 2,5 gr mono doymamış yağ, 2,5 gr alfa-linolenik asit (bitki bazlı omega-3) dahil 13 gr çoklu doymamış yağ ve 2 gr besinsel lif sağlar.
2 Türkiye Sağlık Bakanlığı tarafından sağlanan verilere göre.